ISS araştırmacıları, CRISPR/Cas9 genom düzenlemesini kullanarak uzayda DNA’yı onardı

ISS’deki araştırmacılar, mayada DNA onarımını incelemek için yeni bir teknik için uzayda ilk başarılı kullanımı duyurdular. Uzay istasyonundaki astronotlar, başarılı bir CRISPR/Cas9 genom düzenleme yöntemi sergilediler. Bir organizma, normal biyolojik süreçler sırasında veya çevresel nedenlerin bir sonucu olarak meydana gelen hasarlı DNA’ya maruz kalabilir.

Hem insanlarda hem de hayvanlarda hasarlı DNA kansere yol açabilir. Bununla birlikte, hücrelerin içinde hasarlı DNA’nın onarılmasına izin veren birçok doğal strateji vardır . NASA, uzayda DNA onarımını incelemek için çok çalışıyor çünkü atmosferin dışında seyahat eden astronotların iyonlaştırıcı radyasyon nedeniyle artan DNA hasarı riski var.

Şimdiye kadar, teknolojik ve güvenlik engelleri konuyla ilgili araştırmaları sınırladı. Şimdi ISS’deki astronotlar, maya hücrelerinde tamamen uzayda gerçekleştirilebilen DNA onarımını incelemek için yeni bir yöntem geliştirdiler. İşlem, DNA onarım mekanizmalarının gözlemlenmesine izin vermek için DNA ipliklerinde kesin hasar oluşturmak için CRISPR/Cas9 genom düzenleme teknolojisini kullanır.

Teknik, DNA onarım mekanizmalarının radyasyon veya diğer kaynaklar kullanılarak spesifik olmayan hasarlarda mümkün olandan daha ayrıntılı olarak gözlemlenmesini sağlar. Bu özel teknik, özellikle zararlı bir tür olan çift iplikli kopma olarak bilinen DNA hasarına odaklanır. Bilim adamları, yeni tekniğin ISS’de DNA onarımına yönelik kapsamlı araştırmalara olanak sağlayacağını umuyorlar.

Bu, uzayda ilk kez başarılı CRISPR/Cas9 genom düzenlemesinin gerçekleştirildiğini ve canlı hücrelerin ilk kez başarılı bir dönüşüm geçirdiğini gösteriyor. Dönüşüm, organizmanın dışından kaynaklanan genetik materyalin dahil edilmesidir. Araştırmacılar, gelecekteki çalışmaların iyonlaştırıcı radyasyondan kaynaklanan karmaşık DNA hasarını ve uzun süreli uzay yolculuğu ve radyasyona maruz kalma ile ilgili diğer biyoloji konularını daha iyi taklit edecek yöntemi iyileştirebileceğini umuyorlar.