Radyo Gedik, gazeteci Füsun Saka'nın ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Gerçeklikle aramızda sosyal medyanın olduğu, gerçeklerle yüzleşmemek için görmek yerine bakmayı tercih ettiğimiz günümüzde Füsun Saka, insanın önüne konulan yapay hedeflere, sosyal ve ekonomik hırslara "Saudade" sergisi ile karşı çıkıyor. Portekizce 'özlenen bir zamana veya kişiye kavuşulamayacağı hissi' anlamına gelen saudade ile Saka, yakın geçmişin uzakta kalmış duygularını fırçasıyla selamlıyor. Radyo Gedik programcısı ve Gazeteci Füsun Saka'nın ilk kişisel sergisi "Saudade" 2 Eylül-30 Eylül tarihleri arasında Radyo Gedik'te görülebilir.
Füsun Saka’nın anlatımıyla Saudade
“Bakıyoruz, izliyoruz, başımızı çeviriyoruz çünkü görmüyoruz. Görmek çok acı verici bir süreç olduğundan beri, çoğumuzun hayatı sadece kendi içine bakmakla geçiyor ama bu bakış kimseyle bağlantı kuramıyor. Bireyselleşme ile bencilliği karıştırdığımız bu gerçekliği, kuşaklar arası farklılıkla açıklamak sadece işin kolayına kaçmak olabilir.
Asıl olan şu ki dünyayı ele geçirmiş ekonomik ve sosyal sistemin girdabında çıkış yolu arayan bizler, hayatın devamını sağlayan motivasyonu çoktan kaybettik. Herkes kendisinin en iyisine ulaşmayı amaçlarken bunu sağlamanın yolunun; en iyi okulu bitirmek, en lüks arabayı, tekneyi, evi alabilmek, en yüksek maaşlarla yönetici olmak, en ünlüler listesine girebilmek için kendi hayatının yarış atı olmayı gönüllü olarak kabul etmekten geçtiğini sanıyor.
Bunlar bir yanda olurken diğer tarafta milyonların hayatını bloke eden, hala neye uğradığımızı tam anlamadığımız pandemi, ölümle ve açlıkla savaşan Afrika kıtası, nasıl öldüklerini bile aklımıza getirmek istemediğimiz, (hatta televizyonlarda bu haberlerle karşılaşınca kumandayı başka kanallara çevirdiğimiz) savaş çocukları… Artık dünya, bizi üzerinde barındıracak gücünü kaybediyor çünkü onu da hızla tükettik ve tükettiklerimizi yerine koyacak gücümüz, isteğimiz, hareketimiz yok.
Atları da Vururlar filminin tam da ortasında mı kaldık acaba?
Karşımızda duran gerçeklikle aramıza sosyal medyayı koyduğumuzdan bu yana, o gerçekliği eğip bükerek katlanılabilir kılıyoruz. Artık kimse kendi sesiyle şarkı söylemiyor çünkü teknoloji, gerçekliğin getirdiği tiz sesleri düzeltip katlanılabilir kılıyor. Zaten görüntümüzü değiştiren programlar sayesinde kendi gözleri ya da dudağı ile gülümseyenler çağdışı kaldı.
Bu kadar uzaklaştığımız evrenimizde aşk, tutku, beklenti bizim için yok hükmünde.
Bir daha yakalayamayacağımız, asla aynı tutkuyu hissedemeyeceğimiz duygularımız, yaşantılarımız, aşklarımız, çocukluğumuz, o anın içinde kalmanın, onu hissederken aldığımız nefesin kayboluşu… Belki çocukluğumuzda sabahları okula giderken yüzümüzü yalayan o ılık bahar esintisinin verdiği mutluluktu bizi geleceğe taşıyan… Tüm bu girdabı anlatmak zor ama fırçanın ucundaki boyalar, hatıralarla birleşince Saudade böyle çıktı ortaya.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Bir Cevap Yaz