İnsanlığın uzayın derinliklerinde gerçekleştirdiği araştırmalar, dünya dışı yaşam ve yaşama elverişli gezegenlerin bulunması açısından büyük önem arz ediyor. Bunun nedeni ise evrenin sırlarını anlamanın ve yaşama uygun olduğu düşünülen bir gezegen bulmanın, gelecek yıllarda insanlara sağlayabileceği yararlar. ‘Ötegezegen’ ismi verilen ve Güneş sistemimiz dışında yer alan gezegenlerin keşfi de belirttiğimiz amaçlara yönelik atılan adımların en önemlileri olarak nitelendiriliyor.
Ayrıca birkaç ay önce bir yapay zekâ, Kepler Uzay Teleskobu yardımıyla 300’den fazla yeni ötegezegen keşfetmiş ve umutları artırmıştı. Şimdi de ‘komşu yıldız’ olarak nitelendirilen ve Güneş sistemimize oldukça yakın olan Proxima Centauri’de yeni bir ötegezegen keşfedildi.
Yaşam belirtisi olma potansiyeli yüksek
Öncelikle 4,2 ışık yılı uzaklığındaki bu yıldızın yörüngesinde daha önce de gezegenlerin keşfedildiğini belirtelim. Sizlerle de paylaştığımız bu haberlerde de gök bilimcilerin keşfettikleri ötegezegenlere ‘Proxima b’ ve ‘Proxima Centauri c’ ismini verdiğini aktarmıştık. Şimdi yürütülen araştırmada da yıldızın yörüngesinde yer alan ve ‘Proxima d’ ismi verilen yepyeni bir ötegezegen keşfedildi.
Astronomy & Astrophysics isimli dergide yayımlanan araştırmaya göre Proxima d, Dünya’dan dört kat daha az bir kütleye sahip olmasıyla şu ana kadar keşfedilen en hafif ötegezegenler arasında yer alıyor. Çalışmanın yazarlarından Joao Faria da gezegen ile ilgili, “Bu keşif, en yakın yıldız komşumuz olan Proxima Centauri’nin ilginç ve yeni ‘dünyalar’ ile dolu olduğunu; bu konuda daha fazla araştırma ve keşfin yapılabileceğini gösteriyor’ ifadelerini kullandı.
Uzmanlar keşfin heyecan verici yönlerinin olduğunu da vurguluyor. Avrupa Güney Gözlemevi’nin bir teleskobu ve HARPS isimli bir gezegen arayıcı cihazdan yararlanılarak keşfedilen Proxima d gezegeninin yüzeyinde suyun bulunma ihtimali olduğunu kaydeden araştırmacılar, gezegenin yıldız etrafında tam bir turunu 5 günde tamamladığını da sözlerine ekliyor.
İlk defa 2020’de gözlemi yapıldı
Bundan başka ekip, gezegeni 2020’de ilk kez gözlemiş olduklarını yapılan açıklamalarında belirtti. Fakat o zamanlarda almış oldukları sinyal gücünün epey zayıf olduğunu, bundan dolayı da ESPRESSO adını verdikleri bir spektograf ile beraber gezegenin ilerleyen zamanlarda gözlemlenebildiğini ve gezegenin yerçekimi kuvvetinden dolayı yıldızlar dahilinde oluşmuş olan yalpalanmanın incelendiğini ‘radyal hız tekniği’ ile bu keşfin yapılabildiğini aktardılar. Faria da bu olay için “Yeni gözlemler yaptıktan sonra sinyalin bir gezegen adayı olduğunu doğrulayabildik. Bu kadar yakın bir ötegezegeni küçük bir sinyalle keşfetmek de beni heyecanlandırdı.”
Son olarak uzmanlar kullanılan bu tekniklerin daha fazla gezegene keşfetmek için kullanılabileceğini ifade ediyor. ESPRESSO’da çalışan Pedro Figueira da bu tarz küçük sinyallerin spektograf yoluyla keşfedilip izlenebileceğini ve galaksinin derinliklerinde Dünya’ya benzer, yaşama elverişli gezegenlerin keşfedilebileceğini düşünüyor.