Bilim insanları gerçekleştirdikleri bir ttesirk çalışmasının neticesinde kalp krizi geçirildikten sonra, kalp kası hücrelerini onarabilen ve hem de yenileyebilen yeni bir teknik geliştirdiler.
Kalp kası hücrelerimizin %1’inden daha azı, öldüğümüz vakit sahip bulunduğumuz kalp kası hücreleri tekrardan üretebilir yapıdadır. Genellikler yaşamımızın ilk ayından itibaren sahip bulunduğumuz kalp kası hücreleri aynıdır ve bu, kalp krizleri ya da kalp hastalıklarının kalbi kalıcı olarak kırılgan bir yapıda bırakabileceği manasına gelmektedir.
Journal of Cardiovascular Aging dergisinde yayımlanan bir incelemeye göre oluşturulan deneyler neticesinde kalp kası hücrelerinin onarılabileceğini ve yenilenebileceğini gösteren bir teknik meydana çıktı. Şuana kadar sadece fareler üstünde testler yapılmış olsa da bu teknik insanlarda da aynı tesiri gösteriyorsa, kalp krizi geçirmiş şahıslar amacıyla potansiyel bir yaşam kurtarıcı tedavi bulunmuş olabilir.
Yöntem “ezber bozan” bir proses olarak tanımlanıyor.
Geliştirilen teknikte, sentetik bir haberci olan ribonükleik asit yani mRNA kullanılıyor. mRNA, hücrelerimizi meydana getiren ve düzenleyen proteinleri meydana getirmek amacıyla kullandığımız DNA dizinlerinin bir şablonunu oluşturuyor. Bilim insanları mRNA’yı değiştirerek, değişik biyolojik proseslerin oluşması amacıyla değişik talimatlar sunarak bedenin vereceği reaksiyonları test ettiler.
Bu düzenlenen talimatlar, mutasyona uğramış, DNA’ya bağlanmış ve kopyalanmasını teşvik eden gen ifadesinin düzenlenmesinde rol oynayan detaylı proteinlerden olan Stemin ve YAP5SA vasıtasıyla kalp kazı hücrelerinin kopyalanmasını destekliyor.
Hem doku kültürü kaplarında yer alan kalplerde hem de canlı fareler üstünde oluşturulan deneyler neticesinde, Stemin’in kalp kası hücrelerinde kök hücre aynısı özellikleri meydana çıkardığı, YAP5SA’nın ise organ büyümesini ve kopyalanmasını destek verdiği meydana çıktı. Tüm bu proses ttesirk ekibi doğrulusunda “ezber bozan” olarak tanımlanıyor.
Kalp krizinden kaynaklanan hasar 24 saat içerisinde büyük oranda iyileşti.
Kalpleri hasar görmüş farelerle oluşturulan çalışmada, mutasyona uğramış transkripsiyon faktörleri Stemin ve YAP5SA enjekte edildikten sonra, miyosit ismi verdiği çekirdeklerin 24 saat içerisinde en az 15 kat arttığı gözlemlendi. Bu da kalp krizi geçirmiş ya da kalp rahatsızlığı olan bir bireyin bu yöntemle iyileşebileceğini gösteriyor.
Yapılan incelemenin ana fikrinin yenilenme yeteneği gerektiğince az olan kalp kası hücrelerinin, beden doğrulusunda detaylı özelleşmiş hücrelere dönüştürülebilen kök hücreler gibi davranmasını sağlamak bulunduğu açıklandı. Araştırma ekibinde yer alan Houston Üniversitesi’nden biyolog Robert Schwartz, oluşturulan incelemenin neticeleri amacıyla, “Daha evvelce hiç kimse bu ölçüde bir şey başaramamıştı ve bunun insanlar amacıyla mümkün bir tedavi tekniği olma ihtimalini düşünüyoruz” dedi.
Kalp rahatsızlıkları, dünya çapında ölümlerin dörtte birini oluşturuyor. Ekip, kalp hastalığı ve kalp krizi ardından bedeninde nasıl reaksiyon verdiğini görmek amacıyla daha çok bilgi edinme hedefiyle çalışmalarına devam ediyor. Bu tekniğin insanlara başarılı bir şekilde tesir edip etmeyeceği konusu ile ilgili da incelemeler sürüyor. Araştırma ekibi bu tekniğin işe fayda bir tedavi tekniğine dönüştürmek amacıyla önlerinde uzun seneler bulunduğunu biliyor fakat kendilerine de gerektiğince güvendiklerini söylüyorlar.